Sosyal Medyadan Sonra, Topluluk.
İnsanlık
tarihinde büyük değişimler oldu ve bunların çoğunu sorgulamadık: "Bunlar
ne işe yarar? Amaçları nedir? Etkisi neydi ve ne oldu?"
Halihazır en
etkili şeyimiz olan toplumun ve toplumun en etkili şeyi olan iletişimin en
etkili şeyi olan sosyal medya birçok düşüncelerimizle beraber bizzat kendimizi
test ediyor.
İşte artık
sadece kendi varsayımlarımızla baş başa değiliz. Varsaydığımız o düşünceler,
olmasını istediğimiz şeyler, hayal ettiklerimiz ve kısacası düşündüğümüz o
şeyler işte tam da karşımızda! Sosyal medya ve internet.
Üst-insan mı
olmak istiyorsunuz? Başarılı bir alim mi? İnternette bilgiler serbest bir
şekilde dolaşıyor, olmanızın önünde ne gibi engeller var?
Zihin yapınızın
kendi şehrinize bağlı olduğunu mu düşünüyorsunuz? İşte başka şehirlerden ve
başka kültürlerden bir sürü insan.
Muhtemelen
gelecek yıllardaki kültürler internetin elinden geçerek şekillenecek: işte
küreselleşmenin ta kendisi!
Ne
istiyorsunuz? Dertleşmek, bilgilenmek, bir şeyler olmak mı? Kendinizi
gerçekleştireceğinizi mi düşünüyorsunuz? İşte o potansiyel tam da burada.
İnsanlık tarihinin ilim, bilgi, gezinti kısacası iletişim ve kültür hakkında
zirve yaptığı şeylerle karşı karşıyasınız.
Ancak durum
böyle olmuyor. İnsanların çoğu hizmet istiyor.
Birçok makale
var, araştırma kaynağı var. Ancak bu makalelerin ve iddiaların kaymağını
yiyenler o bilgileri rahat bir şekilde ulaştıran ve hizmet sektörüne sunanlar
var.
Bir iddianız mı
var? Gerekçesinin ne kadar doğru olup olmadığını mı test etmek istiyorsunuz? Ya
da bir büyüğünüzünden, bir kişiden, ailenizden veya arkadaşlarınızdan rahatsız
mı oldunuz? Ona karşı çıkmak için malzemeler mi arıyorsunuz? Eskiden olsa
bulmanız hem çok zor olurdu hem de kullanmanızın bedellerinin karşılığını
alırdınız: daha etkin olarak.
Sosyal medya düşüncelerimizi
sınama alanı oluşturdu. Tahammülümüzü sınama alanı oluşturdu.
Artık sadece
bir grup insanla değil, bir sürü insandan en aşırı olanlarıyla muhatap
oluyoruz.
Tecavüz ilgi
çeker, savaş ilgi çeker, katletmek ilgi çeker ve bunların hepsi sosyal medyanın
öne çıkarmaya meyilli olduğu şeylerdir.
Cinsellik ilgi
çeker, siyaset ve siyasi anlaşmazlıklar ilgi çeker, eğitim de ilgi çekmek
mecburiyetinde bırakılan bir emir olarak ilgi çekiyordur. Üzerine yöneldiğimiz
bütün eğitimler boş vakti olan insan için bir otoritenin emridir? Hep öyle mi
olmalıdır? Eğitimin itibarı sarsılır çünkü kendisi olmaktan çok otoritenin
mecburi gördüğü bir araç olarak bilinir bundan sonra. Neden kültürlü olmak,
kitap okumak, bilinçli olmak birtakım insanların övüp ödül verdiği şeyler
olarak kalsın ki? Ayrıca şu da vardır ki boş vakti olmayan insan da bir otorite
olan doğanın ve düzenin emrini yerine getirerek çalışıyordur.
Alın size;
psikopatlarla, faşistlerle, trollerle ve kısacası suistimal eden ve istismarcı
olarak göreceğiniz neredeyse her insanın "kendisine ait olarak varsayıp
kendini tanımladığı, güven duyduğu" idealleri ve düşüncelerini sarsan
düşüncelerle dolu sosyal medya. Üstelik toplum içinde dikkat çekici şeyler öne
çıkıyor ve bütün bunların çoğu olumsuz şeyler.
Olumlu olan
çoğu şey az olmalıdır çünkü olumlu olan şeylerin peşinde gitmelisiniz ve
olumsuz olan çoğu şey de oldukça önemli olmalıdır çünkü olumsuz olan şeylere
karşı önlem alabilirsiniz.
Ancak bu bir
insan için geçerlidir? Çoğu da önlem alınması gereken ve genel olarak az
sıklıkta yaşanan olaylardır. Sonuçta çok fazla olumsuzluk ve olumlu şeyler
olumsuz/olumlu dengesini değiştirir ve büyük ihtimalle bu dengeyi bozar. Bu
dengeyi bozacaktır çünkü insan kapsamlı olarak düşünür. Yani bu dengenin
bozulmaması üzerine düşünceleri ısrarla düşünürken ısrarla bu dengenin
bozulduğunu hissetmek sizi oldukça rahatsız edecektir ve muhtemelen
uygunsuzlaştıracaktır sizi. Çünkü artık uygun olabilmek için bir dengeniz
kalamayacaktır.
İşte sosyal
medyanın oluşturduğu ve bu etkilerin oluşturduğu milyarlarca insan ve bu
insanların oluşturduğu kültür.
Teker teker
öldüğünüzü, tekrar tekrar rahatsız olduğunuzu hissediyorsunuz; neden? Çünkü
sosyal medya içinde tekrar tekrar ölüyorsunuz.
Süregiden bir
küreselleşmenin içindeki kargaşadasınız. Sosyal medya savaşı bütün dünyaya
taşıdı. Büyük kitleler küçük denebilecek karışıklıkların görüntüleyicisi,
takipçisi ve katılımcısı oldu. Bu şeyler, kendisinin ilgisini çekmeliydi.
Trollüğün
ötesinde kendini kontrol edebilmek ve olgunlaşmak vardır. Bütün bu olanlar,
kendisinin dayanabileceği insanları olgunlaştırabilir ve deneyimli yapar. Ancak
olgunlaşmak ve deneyimli olmak arasında herhangi bir fikri olmayan insanlar
kendisini bir anda kargaşa içinde bulur. "Neler oluyor bu savaşta?"
diyerek bir başka kurşunu kendileri kafalarına sıkmak doğrultusunda bir karar
almaya yönelebilirler.
Her gün ölüme, tecavüzlere, kan gölü içindeki varlıkları, şiddetli ve sarsıcı erotizme, aşırı fanatiklere, propagandacılara, aşırı ergenlere, coşkulu yeniyetmelere, psikolojik olarak anormal varsayacağınız kişilere, kendilerini sergilemeye çalışanlara, kendilerini bilgin varsayanlara, kendisini elit bir şekilde ayrıştıranlara ve neredeyse herkesin kendisini haklı bulmasına, suratlarını kapatmış tanınmamış insanlara maruz kalıyorsunuz; burası sosyal medya mahallesi.